30 Ekim 2012 Salı

Yaban Mersininin Faydaları

Yaban Mersini: Vitamin ve mineral yönünden çok zengin olan yaban mersini, üzümler grubunda yer alan bir meyvedir. Yaban mersininin; meyvesinden, yapraklarından, çiçeklerinden ve köklerinden de yararlanılabilir. Karbonhidrat, protein, yağ, C ve A vitaminleri yönünden zengindir. Vitamin ve mineral yönünden zengin olan yaban mersini, insan sağlığı açısından oldukça faydalıdır. Yaban Mersininin Faydaları: İdrar ylou enfeksiyonlarında antibiyotik etkisi gösterir. Kuru meyvalarından yapılan çay ıshal gidericidir. Kolesterolü düşürür. Kansere karşı vüdudu koruyan enzimleri aktif hale getirir. Antioksidan özelliğine sahiptir. Kan şekerini düşürür. Taze yaprakları yenildiğinde kanı temizler. Sakinleştirici özelliği vardır. Ağız içi yaralarının iyileşmesinde etkilidir. Diyet yapanlar için sağlıklı bir takviyedir. Kalp krizi riskini azaltır. Bağırsak metobolizmasını düzenleyen lifli özelliğe sahiptir. Besleyicidir. Kalorisi düşüktür. Doğak antibiyotiktir.

18 Ekim 2012 Perşembe

Bana sıklıkla sorulan bir soru günde kaç öğün beslenelim şeklindedir. Sağlıklı yaşamak için günde üç öğün beslenmek yeterlidir. Bu düzen besinlerin sindirme emilimi ve hücrelerde kullanılması için yeterlidir. Günün en önemle öğünü sabah kahvaltısıdır. Birçok kişi bunu önemsememektedir. On, on iki saat açlıktan sonra, kahvaltı benzini bitmiş bir arabaya benzin eklemek gibidir. Beyin işlevleri için glikozu kullanır. Kahvaltı saatinde karbonhidratlar depolanmazlar, kahvaltı yapmamak verimliliği düşürür. Yapılan araştırmalarda kahvaltı yapmayan kişilerin trafik kazalarına ve iş kazalarında dana yatkın olduğu kahvaltı yapmayan öğrencilerin de başarılarının düşük olduğu saptanmıştır. Artık bu tartışılmamalıdır. Simit ve çay ile yanında poğaça ile geçiştirilmemelidir. Kahvaltı öğünü kuvvetli bir protein kaynağı olan, peynir, yumurta, yanında zeytin ve ceviz gibi yağlı tohumlar ve yeşil yapraklı sebzeler, çiğ sebzeler domates, salatalık, biber, maydanoz, dereotu ve bir miktarda ekmek ile yapılmalıdır. Sonraki öğün öğlen öğünüdür. Öğlende benim için sabah kahvaltısı kadar önemli öğündür. Öğlen öğününü çalışanlarımız geçiştirmektedir. Bunu da geçiştirmeyip, güzel bir öğlen öğünü yenirse akşam öğününe acıkma daha az olur. Öğlen öğününde sebze yemekleri veya etli yemekler yanında mutlaka protein ve kalsiyumdan zengin, cacık, ayran yoğurt gibi gıdalar, ayrıca bir miktar, pilav makarna veya çorba ekmek gibi enerji veren karbonhidratlar tüketilebilir. Öğlen öğününde bir meyve’ de tüketilebilir. Öğlen öğününü çok fazla tüketenler bir miktar uykuya meyilli olabilirler. Eğer böyle bir uykuya meyil var ise öğünün miktarını biraz azaltabilirler. Akşam yemeği için en uygun saat, on sekiz on dokuzdur. Akşam yemeğinde uzun süre tok tutan ve sindirimi kolay olan gıdaları tüketmek gerekir. Izgara etler, zeytinyağlı sebzeler, yanında bir çorba ve yeşil yapraklı bir sebze olabilir. Salata şeklinde de tüketilebilir. Akşam yemeğini çok geç tüketmek sağlığa zararlıdır. Hem uyumamıza engel olur, ayrıca uykuda sentezlenen metionin hormonunun aktifleşmesine engel olur. Geleneksel Türk mutfağından ayrılmadan sağlıklı pişirme yöntemleri ile üç öğün beslenirsek ve bir miktarda eksersiz yaparsak genetik taşıdığımız hastalıkları açığa çıkarmayız. Aynı zamanda üç öğün doymayan bireyler öğlen ile akşam öğünü arasında bir ara öğünü yapabilirler. Bu ara öğün bir avuç yağlı tohumlar veya bir su bardağı ayran, süt veya bir porsiyon doğranmış meyve olabilir. Düşük kalorili diyetler ne kadar işe yarıyor Bireyin günlük alması gereken kalori bazal metabolizma hızına göre hesaplanmalıdır. Bütün zayıflama programları veya kilo alma programları bunların hepsi mutlaka kişinin bazal metabolizma hızı göz önünde bulundurularak programlanması gerekiyor. Bu şok diyetler ve bahsettiğimiz düşük kalorili programlar ne yazık ki kişilerin bireylerin kadın veya erkek fark etmez normal almaları gereken bazal metabolizma hızlarının çok altında kaloriler oluyor ve bu tabii ki vücudumuz için ekstra olarak zararlı olan programlara giriyor. Çünkü bazal metabolizma hızının çok altında olduğu zaman vücut kendisini korumaya almaya çalışıyor ve eğer kilo kaybediliyorsa da mutlaka verilen kilo sudan özelliklede vücudumuz tamamıyla su kaybediyor ama bazal metabolizma hızına göre programlandığı zaman vücudumuz daha çok yağ kaybına daha çok oranlanmış oluyor. Bu yüzden mutlaka çevrenizden duyduğunuz ya da yazılı ve görsel basından duyduğunuz aldığınız diyetleri uygulamayın mutlaka bir diyetisyene gidin ve diyetisyeniniz sizin için tamamıyla size özel metabolizma hızınıza uygun bir şekilde bir program hazırladığı zaman çok daha sağlıklı bir şekilde kilo vermiş olursunuz.

16 Ekim 2012 Salı

Clara Amram Metabolizmayı Hızlandıran Zayıflama Tavsiyeleri: Egzersiz ve beslenme anlamında doğru tercihler yaparsanız metabolizmanız doğal sürecini yaşayacaktır. Güne sabahları 1-2 bardak ılık su içerek başlayın. Bu suya limon da eklerseniz süper olur. Sonbaharda bağışıklık sistemini güçlü tutacak besinler tüketmenizi tavsiye ediyorum. Sarımsak, soğan,elma,portakal daha çok tüketmeniz gerekenler arasında. İşin sırrı zengin bir kahvaltı. Kahvaltıda bir dilim tam tahılı ekmek, zeytin, haşlanmış yumurta ve doğal yoğurt yemenizi tavsiye ediyorum. Kahvaltıdan sonra sıra basit egzersizlerde. Doğru nefes alırsanız metabolizmanız daha hızlı çalışmaya başlayacaktır. Öğünlerinizin arasında bol bol su ve taze sıkılımış portakal suyu içer, biraz kuruyemiş yerseniz süreç dengeli şekilde tamamlanacaktır. Yeşillikler, turuncu-kırmızı-yeşil sebzeler ve meyveler metabolizmaya olumlu etki edecektir. Manavlardan kabuğu soyulmuş meyve ve sebze almayın. Aslında çok faydalı kabuklar çöpe gitmesin

13 Ekim 2012 Cumartesi


Kaparinin Şifası ve Yararları

Evliya Çelebi, 400 yıl öncesinde keşfetmiş bu bitkinin varlığını. “İşte bu kumlu toprakta, bu iklim şartlarında “gebre” adında bir yemiş yetişiyor ve bu yöre halkı bu yemişin sirkeli turşusunu yapıyor.Bu turşu için “çok faydalı” diyor Evliya Çelebi.
Faydalı oluşu hastalıklara deva olmasından, zindelik, sağlık , güç vermesinden olsa gerek.Ve meşhur olması da lezzetli, faydalı oluşundan...”

Kaparinin bezelye büyüklüğündeki tomurcuklarının protein, vitamin, mineraller, rutin ve hardal yağı glikosidi yönünden oldukça zengin olması, onu doyurucu bir besin haline getiriyor. Gençleştirici ve “afrodiziak”- cinsel gücü arttırıcı- etkisi de keşfedilen kapari tomurcukları, Avrupa ve Amerika da vazgeçilmez bir çeşni olarak sofrada yerini alıyor.
Özellikle Batı Avrupa ülkelerinde kaliteli bir meze olarak kabul görüyor.Kapari tomurcukları salamura edildikten sonra, zeytinyağı ve limonla işlem görüyor ve mezeye dönüşüyor;sofraların baş tacı oluyor.

Kaparinin tomurcukları dışında “karpuzcuk”da denilen meyveleri ve sürgün uçları da salamura ve sirkede muhafaza edilmek suretiyle gıda olarak değerlendiriliyor. Özellikle de Kıbrıs’ta ve İspanya’da sürgün uçları, vejetasyonun başlarında taze iken toplanıyor.Tabii yine sirke ve tuz ile terbiyelendikten sonra tüketiliyor.Çünkü acılığı- ki bu acılık içeriğindeki hardal yağı glikosidinden kaynaklanıyor- ancak bu şekilde gideriliyor ve asıl tadı ortaya çıkıyor.
İnsanlar kapariyi gıda niyetine tüketirken aynı zamanda, pek çok hastalığa karşı da bağışıklık kazanıyorlar.Örneğin özündeki rutin, kılcal damarlardaki kanamaları önlüyor.
Hayvanlar yediğinde ise sonuç inanılmaz. Süt ve yumurta verimi oldukça artıyor.

Kaparinin her şeyi değerli; hiçbir şeyi atılmıyor. Dal uçları, tomurcukları, meyveleri gıda sektöründe; yaprakları sertleşmiş dalları, kökleri de ilaç, boya ve kozmetik sanayiinde değerlendiriliyor.
İspanyollar köklerinden yaptıkları ilaçları,hemoroitin tedavisinden kalça rahatsızlıklarının giderilmesine, kadınların regl dönemlerinin düzenlenmesinden sancıların giderilmesinde kullanmışlar.
Sirkesinden diş ağrılarının giderilmesinde faydalanılmış. Yine köklerinden zehirlenmelere karşı panzehir elde etmeyi başarmışlar.

Hindistan’da kaparinin kök kabuğu, taze veya kurutulmuş olarak yüzyıllardır müshil, tonik balgam söktürücü, solucan düşürücü, ağrı kesici olarak kullanılmakta. Romatizma ağrıları olanlar, felç geçirenler, dalak büyümesi şikayeti olanlar şifayı kaparinin kök kabuklarından elde ettikleri ilaçlarda bulmuşlar.
Avrupa’da meyveleri ve çiçek tomurcukları, müshil(kabızlık giderici) vediüretik(idrar söktürücü) olarak kabul edilmekte, uyarıcı ve iskorbüt hastalığını önleyici olarak değerlendirilmekte.Yaprakların ezilmesiyle hazırlanan lapa ise gut hastalığının tedavisinde kullanılmaktadır.Ayrıcakan bozuklarının giderilmesinde yine kapariye başvurulmakta.

Uluslararası Kanser Enstitüsü’nde yapılan çalışmalarda kapari, anti tümör aktivitesi sağlayan “ekstrakt”ın hazırlanmasında kullanılan bitkiler arasında yer alıyor.

MUCİZE BİTKİ KAPARİNİN FAYDALARI

1.Cinsel Gücü Artırıcı
2.Kabızlık giderici
3.İdrar söktürücü
4.Balgam söktürücü
5.Solucan düşürücü
6.Ağrı kesici
7.Romatizma
8.Felç
9.İskorbit hastalığı
10.Kan bozuklukları
11.Gut hastalığına
12.Antitümör
13.Hemoroid
14.Dalak büyümesi
15.Kalça rahatsızlıkları
16.Adet düzenleyici ve sancıları
17.Diş ağrıları
18.Karaciğer fonksiyonlarını düzenleyici